Murat Dadaş

Karla karışık 'yağmur' değil Erzurum Oran bölgesinde yağan... Yağmur ile karışık 'kar'.

Birini Gerçekten Sevdin Mi; Yaşı, Ne Kadar Uzakta Olduğu, Boyu, Kilosu Sadece Lanet Birer Sayıdır... Bu Örnek Verdiğim Mısra Aslında; "Gönül Bu Ota'da Konar Boka'da" Hesabının Aritmetik Ortalamasıdır.

Yalan Dünya Diye Komik Olmayan Bir Komedi Dizisine Rastladım TV'de Beyaz Falan Oynuyor Cast Ve Produksiyon Parasına Ve TV Camiasına Gerçekten Çok Acıdım.

Yılların, Bana Öğrettiği Bir Şeyler Vardı; Mutluluğu Yakaladıysan Mutsuzluğu Seçtiğini Bil...

İnsan 7sinde Neyse 16sında Da o. Şimdilik Buraya Kadar Test Ettim Çalışıyor.

Kaldır Başını Bir Yukarıya Bak, Aşk Belden Yukarıda Ey Sevgili ! O Çok Yükseklerde Bir Mutluluk...

Aslında Bütün Sorun; Biz Birbirimizi Tanımadan Hissettik, Ve Tanıyamadığımız İçinde Hep Aşkı Kaybettik...

Bir Kardeşim Sorar; "Abi Süperman Türk Olsaydı Ve Gerçek hayatta Olsaydı Acaba Türkiye'de Ne Değişirdi ? Hemen Cevabı Yapıştırdım...; Süperman Türk Olsaydı Kesin Karı Kız Peşinde Uçmaktan Kimseyi Kurtaramazdı. Hep Zarar, Hep Ziyan

"Geri Zekalıııı" Cümlesindeki Hiç Bir Kelimenin Arkasına Sığamayacak Kadar Kibirli Olduğu Halde Kendini "gizli" Sanan Özneyi Bulunuz.

Bütün Dünya Para, Toprak, Vatan, İçin, İç Ve Dış, Soğuk Ve Sıcak Savaş Döneminde Kan Gövdeyi Götürürken, Ben İse Seninle Aşkı-Politika İle Barış Antlaşması İmzalıyorum..., Tıpkı Sende İsrail Gibi Arkadan Vuruyorsun İnsanları, Onların İncilinde İnsanları Öldürmek Yasak İken Sen İncille Aşkı Kuranı-Kerim'le Karıştırıyorsun. Aşk Kitabında Terk Etmek Yasak, Sen Bu Siyasi Oyunu Oynayamıyorsun. Beceremiyorsun İnsanları Arkadan Vurmayı Sürekli İsrail Gibi Sende İnsanların Canına Kastediyorsun, Sen Aşkı Savaşla, Politikayla Karıştırıyorsun, Sen Beni Başkalarıyla Karıştırıyorsun.... Sen Aşkı Zehir Düşmanı Adalet Sanıyorsun, Sen Kitabı Yazı Hikayeyi Roman Sanıyorsun Sen Çiçekleri Dikenle Böcekleri Yılanla Karıştırıyorsun Sen Kırmızı İle Turuncuyu Birine Katıp Renkleri Darmadağın Ediyorsun Sen umutlarım Bulut yarınları Hicranlara Salıyorsun Sen Vatanı Bölmeyi Milliyetçilik Sanıyorsun, Kalpleri Kırdığın Gibi Sen Beş Kuruşu Asaletine Satıyo...

Bütün Dünya Para, Toprak, Vatan, İçin, İç Ve Dış, Soğuk Ve Sıcak Savaş Döneminde Kan Gövdeyi Götürürken, Ben İse Seninle Aşkı-Politika İle Barış Antlaşması İmzalıyorum..., Tıpkı Sende İsrail Gibi Arkadan Vuruyorsun İnsanları, Onların İncilinde İnsanları Öldürmek Yasak İken Sen İncille Aşkı Kuranı-Kerim'le Karıştırıyorsun. Aşk Kitabında Terk Etmek Yasak, Sen Bu Siyasi Oyunu Oynayamıyorsun. Beceremiyorsun İnsanları Arkadan Vurmayı Sürekli İsrail Gibi Sende İnsanların Canına Kastediyorsun, Sen Aşkı Savaşla, Politikayla Karıştırıyorsun, Sen Beni Başkalarıyla Karıştırıyorsun.... Sen Aşkı Zehir Düşmanı Adalet Sanıyorsun, Sen Kitabı Yazı Hikayeyi Roman Sanıyorsun Sen Çiçekleri Dikenle Böcekleri Yılanla Karıştırıyorsun Sen Kırmızı İle Turuncuyu Birine Katıp Renkleri Darmadağın Ediyorsun Sen umutlarım Bulut yarınları Hicranlara Salıyorsun Sen Vatanı Bölmeyi Milliyetçilik Sanıyorsun, Kalpleri Kırdığın Gibi Sen Beş Kuruşu Asaletine Satıyo...

Yazdıklarıma Bakma Öyle, Sevgi Dolu Cümleler Çiçekler Böcekler Falan Yazdığıma Bakma, Beni Sevmekten Soğuttuğundandır Yazdıklarım Aslında. Ha Birde Durum Beğendirmeye Çalışan Hasta Arkadaşlarım İçin...

Bir Gülsene Ne Olur ? Bende Mutlu Olmayı Deniyicem Söz...

9 yaşındaki çocuk nasıl mesleğini seçecek?: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 4+4+4 eğitim modelinin TBMM'de... Hay O Ananızı Avradınızı......

Uzun Uzun Düşünmek... Çekilmek Bir Kenara, Kadere Boyun Eğmek, Bumu Lan Adalet !

Yine Kar Yağıyor Bu Memlekete, Sisli Bir Akşam Üstü Yolda Yürüyorum Sen Geliyorsun Aklıma Bir Bakıyorum Yolun Ortasındayım Sonra Gene Sen Geliyorsun Aklıma... Akıl Bir Kelama Muhtaç Kalıyor O Anda, İnceden Bir Ambulans Sesi Duyuyorum, Bir Bakıyorum Yerde Yatıyorum; Bekle Sana Geliyorum...

Üzülme Dostum, Üzülme... O Zaten Senin Üzüldüğünü Anlayacak Kadar Akıllı Değil... Bırak Dostum Bırak Artık Bu Sevdayı İyileşmesi İçin Bir Şeylerin Zamana Bırak Bırak Gitsin Anasını Satayım...

Bildiğiniz gibi şu günlerde Erzurum'da tartışma yaratan büyük bir olay var. "Erzurum'un milli Türküsü "Sarı Gelin"e Ermeniler sahip çıkmaya çalışırken, Ermenilerin amaçlarına destek olmak isteyen Sanatçı Sezen Aksu, Sarı Gelin'i Ermenice okuyacağını ve yeni albümüne ekleyeceğini bir kaç gün önce açıklamıştı. Öncelikle şunu söylemem gerekir ki; Sayın Sezen Aksu'yu sevenlerden biriyim sesine, müzik üretkenliğine, kişiliğine diyecek söz yok. Ancak bir sanatçı zaman zaman öylesine notaları kırıyor ki, öyle bir kendine yakışmayan şeyler yapıyor ki, işte o anda Sezen'e olan hayranlığımız bir anda, korku ve endişe veriyor. Sezen Aksu'ya elbetteki, gerek Erzurumlulardan gerek ise başka yerlerden tepki yağacak, yağmak da zorunda... Nedense bunu birilerin son derece yanlış buluyormuş, acaba neden yanlış buluyormuş ? Bir sormak lazım kendilerine. Bunu Sevgili Mehmet Şener açıklamıştı onuda paylaşacağım. Bu konu da tabi ki bende çok tepkiliyim, ...

Mükemmelliği Karşılık Beklemeden İzle, Çok Zevk Alırsın...

Facebook'u Abaza Erkekler Sayesinde Tımarhane Ortamına Taşyıp Kendini Baya Yükseklerde Gören Ukala Kızlar; Kara Kaşına Kara Gözüne Bir Anda Vuruldum Sanma, Yanlış Edebiyatlarla Aşka Yol Alma, Bir Selam Yazdığımda Hemen Havalanma, Akıbetinin Sonu İyi Olmaz Amma, O Dik Kafanı Bir Gün Yere İndirirler de... Gün Gelir De Sorumluluğun Yükünü Facebook'da Ki Beğenilerin Kurtarmaz.

Sonu Belli Olmayan Yolun Adı Hayat. Önüne Ne Vakit, Neyin Birden Çıkacağını Bilemezsin. Bazen Öyle Şeyler Olur Ki Bir Şeyler Alır Götürür Senden, Tutamazsın...! Bazen De Hayatın Getirdiklerinden Bir Anda Kaçmak İstersin, Ama Kaçamazsın... İşte Böyledir Hayat, Bir Türlü Anlayamazsın... Ve Bir Gerçek Vardır: "ACIYI Derinden Tatmadan, MUTLULUĞU İçten Tadamazsın..."

Değişik Sevda Öyküleri Vardı, Frangalara Örtük Beyaz, Ve Mavi Karışımı. Dadaş Aşklara Uzak, Taşlara Yakınsı Sevimsil Civcivler Gibi Yelkenlerde, Okyanuslar Gibi Uzaksı. Erzurumsu Gibi Sudan Irak, Sevdadan Kaçış Yol Arıyordu, Bizim Koca Dağlar Kadar, Güneş'e Paralel, Erzurum Sevdaya Güneş Gibi Gurbete Işık Saçıyordu....

Kim Bilir Ne Acılar, Umutlar Ve Ne Kırgın Hayaller var Onun Yüreğinde Kırgın Yüreği Pare Pare Zahmet Ve Yorgunluk Önemli Değil Onun Kalbinde Sevdası Yükünde Edası Söküğünde Gökten Işıldayan Her Gün Ona Bağırıp Sitem Ettiğin, Dertlerin Garip Çizgisi Üşüdüğünde Isıtan Şefkatiyle Sarılan Kollarıyla Kucak Açan Gül Kokan, Tomurcuk Saçan Biri Var, Hayatımda Hayatımın Kadını... Beni Yalnız Bırakmayan Biri Var... Biri Var Annem Dediğim...

Tarihte Kutlayacak Zaferi Olmayanlar, Nevruz'u Kendilerine Bayram Edinmişler. Çok Yazık...

O'Da Beni Seviyor Ben De Odamı.

İşte Galatasaray Bu, KAYBETTİKLERİ kadar Acıtır, sessizdir haykırır BÜYÜKTÜR..!

28 Aralık 1967 'de Erzurum sevdalısının öncülüğünde, büyük bir heyecanla kurulan şanlı Erzurumspor'umuz. Mertliği temsil eden Mavisi, temizliği paklığı,dürüstlüğü temsil eden Beyazı ile Erzurumspor'umuz, Türk tarihinin şanını temsil eden Çift başlı kartalı ile Erzurumspor'umuz, Erzurum adını taşıyan, gittiği her yerde Dadaşları bir araya getiren Erzurumspor'umuz, Gittiği maçlarda sadece futbolucularını değil kültürünü, ismini formasındaki mavi beyaz renkleri ile toplayan Başarısında sevinç, başarısızlığında keder gözyaşı döktüren Erzurumspor'umuz... Memleketimizin en önemli değerlerinden ve gözbebeğimiz olan Erzurumspor'umuz Malum birileri için lüzumsuz olarak görülen, birileri içinde lüzumsuz olsa da sırf etiket, rant ve koltuk adına lüzumluymuş gibi yutturulan Erzurumspor'umuz, maalesef ki son yıllarda kaderine terk edilmiş ve adını duyanın kaçtığı bir kurum olup çıkmıştı. Peki Erzurumspor'umuzu bu gün ki konumuna, Tokatlılar, Çorumlular, K...

Birinci Ders: Okuldaki ikinci ayımda, hocamız test sorularını dağıttı. Ben okulun orta dereceli ögrencilerinden biriydim. Son soruya kadar soluk almadan geldim ve orada bir anda çakıldım kaldım. Son soru söyledi : 'Her gün okulu temizleyen hademe kadının ilk adı nedir ?' Bu her halde şaka olmalıydı. Kadını, yerleri silerken, hemen her gün görüyordum. Uzun boylu, siyah saçlı bir kadındı. Böyle bi 40'larında falan olmalıydı. Ama adını nereden bilecektim ki ! Onu tanımıyordum çünkü Son soruyu boş bırakıp kağıdı öğretmenime teslim ettim. Süre bittikten sonra bir arkadaşım, son sorunun test sonuçlarına dahil olup olmadığını sordu. Hoca; 'Tabii, dahil' dedi, 'İş, yaşamınız boyunca insanlarla karşılaşacaksınız. Hepsi birbirinden farklı birbirinden cins insanlar. Ama hepsi sizin ilginiz ve dikkatinizi çeken insanlar bunlar. Onlara sadece gülümsemeyin ve 'Merhaba' demeniz gerekse bile...' Bu dersi hayatım boyunca asla unutmamıştım. Hademenin adın...

Kadına Şiddet Uygulayan Erkeğe, Elektronik Kelepçe Takmak Şiddet Sorununu Çözmez, Şiddete Maruz Kalan Kadının'da, Çenesine Elektronik Kelepçe Takılmalı...

Söylediklerimin Yüz Katıdır. İçimde Saydıklarım. Acıysa, Kederse, Ne Kadar Acıtabileceğimi Bi Düşün. Sevmekse, Ne Kadar Sevebileceğimi Düşün. Birde Özgür Kaldığımı Düşün. Düşün ! Bel Ki Anlamlıdır Varlığım.

Ya Dişi Olacaksın Ya Da Erkek Hem Kur Yapıp Hem De Namus Bekçisi Bileceksin Kim Kimin Necisi…

Bu Arkadaşlara Türkçeyi Mi Öğretsek ? Hala Özürlü Gibi Yazıyorlar, Günahlarını Almayalım Belki Klavyesindeki Tuşlar Eksiktir. Türkçeye Saygı !

Sözünü Yaman Silah Yapıp, Yüreğime Dayıyorsun... Pamm !! Diye Bir Ses Geliyor, Sözün patlayan sesiyle, Yüreğim Param Parça, darmadağın..

Popülerlik Uğruna Karakterinden Taviz verenler. Asla Gerçek Dostluklar edinemeyeceksiniz.

Şimdi İse Evimde, Geçmişin Sökükleri, Gözümün Önünde, Hatalarımı Arıyorum, Geride Kalan Dünümde.

Hayat İşte, En Fazla  Kendisini Ciddiye Almayanların  Üzerine Gelirmiş, Bütün Dertleriyle  Kendisini Önemsemeyenlerin  Üzerine Yüklenirmiş, Olanca Gücüyle.

Merhabalar, Bu Yazımda Kuş'un Ne Tür Olduğunu, İnsanın Ne Tür Bir Varlık Olduğunu, İnsanın Anatomik Yapısını, Fareyi,Yılanı, vb. Anlatmıyorum. Geçmişten Günümüze Bakıyoruz ,Ne'de Çok Şey Yaşıyoruz. Hani Büyüklerimizin Meşhur Bir Sözü Vardır, "Ömür Su Gibi Geçiyor" Evet Ömür Su Gibi Geçiyor, Her Gün Daha Değişik Şeyler Yaşıyoruz Hayatımızda, Her Gün Yep Yeni Bir Dünya... Yep Yeni Bir Türkiye İle Karşılaşıyoruz. Ağır Gündem Ve Yoğun Çaba Harcıyoruz Ve Arkamıza Birden Dönüyoruz... Gerçekten Zaman Su Gibi Geçiyor. İşte Burası Erzurum, Etrafı Kocaman Dağlarla Kaplı, Soğuk Havası İle Sert Bakışlı, Kalem Kaşlı, Kaşı Keman Gözü Eda Bir Şehir. İşte Burası Soğuk Şehrin, Sıcak İnsanıyla Birleşimi, Ağırdır Buranın Gündemi, Bu Gündem Kimi İnsanın Eline Ekmek Teknesi Kimine Batan Güneşi, Sirojenik Kadar Enerjili Ve Tap Taze Bir Erzurum'un Gündeminden Bahsediyoruz. Hakeza, Doğunun Özet Gündemi Erzurum'la Kısaca Anlatılır, Gündem Aslında Bize Sadece Bu Günü Yorumlamaz...

Sadece Ekonomide değil, Porno'Da Da Dışa Bağımlı Bir Ülke Olduğumuzu Unutmamak Gerek.

Sıfır Beden Kızları Hiç anlamış Değilim. Hiç İnsan Bedende kalır mı.

Kadın, kovalarsan kaçar, kaçarsan kovalar.

"Zararın neresinden dönersen adalettir" Ülkesi olduk.

Sana İyi Bir Arkadaş Buldum. Kendisi Hayvan Cinsinden, Adı Balık. Biraz Salak Ve Saftır Ama... En Güzel Yanı, Sen Ağlarken O Asla Gülmez.0 Sesini Bile Çıkartmaz.

Photoshop'tan Kızın Göğsüne İsmini Yazdırır Tabi Photoshop'tan Olduğu'da Belli Değil Sonra Buna Ad Takar "SİNG" Der. Ulan Bu Milletin İşi Gücü Yok Mu ?

"Abonem ol" yazan İnsanlara sesleniyorum..! Size hayvanları koruma derneği abone olsun.

Bir tramvaydan iniyorum, ama nasıl ? Nasıl nefessiz kalıyorum. Oysa ben, Erzurumsuz edemem bilirsin. Bilirsin hiç bir şeyim sensiz yaşamayı göze aldığımda.

Ölüm özlemlere giden yolun başıdır Islanan yanaklar,çekilen derin bir iç Umutlar ve uzaklar karışır birbirine Issız bir yolculuk Tek tek çıkılan basamaklar Lale devrinin sonudur her ölüm Tek tek iner basamaklar.

Eteğinde duman, zirvesinde kar Düşmanına hasım dostlarına yar Tüm dünyaya geniş, bir yüreğe dar Yaylalar içinde nazlı Erzurum.

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır parlayacak! O benimdir, o benim milletimindir ancak! Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal. Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım; Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar. Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar? Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın, Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, ...

‎12 Mart, Erzurum'un Kurtuluş Gününde, Sende Ol Tarihinle Bizimle, Her Ne Kadar Desteğin Sağlanmasa'da Koskoca Dadaşlar Gurubu Var Arkanda Yokluk Canını Sıkmasın, Yeter'ki Canın Olsun 12 Mart Canınızın Sağıyla Erzurum'a Kutlu Olsun Sizinleyiz " Gürol Çobanoğlu " "Aşkale 12 Mart..."

‎12 Mart’ın, Milli bir duruş ev aynı zamanda mücadele azmine gösterilebilecek en güzel örneklerden birisi Ermeni zulmü altında inim inim inleyen yöre halkının, 12 Mart sabahı doğan güneşle birlikte aydınlık günlere yelken açıldı. Esaretin gölgesinde yaşayan, zulmün ve mezalimin tüyler ürperten yüzünü gören Erzurumlu hemşerilerimiz, Kazım Karabekir Paşa’nın komutasındaki aslanların şehre girmesiyle birlikte ‘Allah Allah’ nidalarıyla yeniden cana gelmiştir. 12 Mart, bu nedenden dolayı bir şahlanış; mukaddes vatan toprağının gözünü kan bürümüş düşmanın elinden kurtarılış ve tüm dünyaya bu necip milletin kuvvetinin gösteriliş günüdür.” Türk milletinin, tarihinin hiçbir döneminde, hiçbir millete soykırım uygulamadı. Gelin görün ki; geçmişte ‘tebaayı sadıka’ diye adlandırdığımız Ermeniler, en büyük nankörlüğü ve ihaneti bize karşı yapmışlar; kundaktaki yavruları bile ateşe atacak kadar canileşmişlerdir. Bu mezalim ve vahşete, başta Kazım Karabekir Paşa olmak üzere birçok Türk subay...

Seni hor kullandım bunu biliyorum da Gafletin bedeli sana çok ağır geldi bunu da biliyorum...

Yalan Aşklar Unutulmuyor Değil Gözümden, Yalana Yalan, Doğruya Doğru, Anlatılmıyor Bu Aşk, İşte, İşte Asıl Hatayı Sen En Başında Yapıyorsun Seni Seviyorum Diyorsun. Ümitle Bakıyorsun Ona Baktıkça İçin İçine Sığmıyor, Ama Sonunu'da Böyle Bitirmiyorsun, Sonunu Düşünmediğim Gibi. Ne Doğruyu Söyleyebiliyorsun Kendine , Nede Yanlışı... Ne Kendini Kandırıyorsun Aklınca Nede Başkasını...

Öyle Bir Şarkı Olsun Ki... Ne Senin Yokluğunun Melodisi Gelsin Akla, Ne De Benim Kırgınlığımı Söylesin Mantığa, Ne Oyun Havası Olsun İnceden, Ne De Ağır Olsun Damarı İncitmeden...

Şimdi gidin, yoldan geçen birini çevirin ve ona deyin ki; ben dünyadaki en şerefsiz adamım, çünkü beni çok seven bir kadını kırdım.

Senden huzur ve mutluluk aldığım her gün için seni güldürdüğüm, ve mutlu ettiğim her an için özür dilerim. Bitti demek yerine " artık seni sevmiyorum "demek yerine, bu ilişkiyi yürütmemiz zor görünüyor demek zorunda bıraktığım için, senden özür dilerim. Anlıyorum hemde çok iyi anlıyorum, beni incitmek, kırmak istemiyorsun. Sen zaten beni kıramazsın ki sen beni asla incitmezsin ki, anlıyorum seni, inan. Sen beni artık "sevemiyorsun." eskisi gibi sevemiyorsun, sevmeyi isterdin elbette, elbette sende isterdin, bu kadar çok seven birini kim hayatından çıkarmak ister ki ? Sen istemezsin mesela ben bile istemem hatta kimse istemez kimse istemez. Bir gün etrafında biri gelirde ve sana ne kadar güzel olduğunu söylerse unutma, en güzel ben söyledim sana bunları, ben verdim bu vaatleri, en unutulmaz en muazzam biçimde ben söyledim. Seni seviyorum derse sana aşığım ! Derse, ona seni zaten sevmekte olan birinin olduğunu söyle, söyle, de, seni seviyorum derse sakın...

Bir Şanlı Erzurum Spor'um Vardı, O Da Sahipsiz Kaldı. Ne Paraya Satılırdı Arması... Ne De Göklerden İnerdi Bayrağı; Mesele Futbol Değildi, Mesele Memleket Sevdası...

Yalnızlığın Hükmünde Hükümdar Olsam'da Bu Yalnızlık Zerresini, Girttiğine Kadar Dolduran Hükümdar, Senin Karşında Boynu Kıldan İnce, Koskoca Bir Tahtın Hükmünü Kaldırsa'da İsmim, Gönlüm Bir Gökçe'yi Kırmaya Tehet Geçemiyor.

Konu Aşk'sa Oralar Bana Çok Yüksek...

Onun Yüzünü Görmek için, Gurbetin Bitmesini Beklemek Lazım..! Bende Öyle Yapıyorum..! Ve Sadece, BEKLİYORUM.... Bekliyorum Ki Gurbet Ayaklarıma Gelsin, Gelsin Ki Seni Göre Bileyim. Sadece Seni Değil, Hakkın Huzurunu'da Göreyim İşte Gurbet Bu kadar Yakınken Aşka, Çareyi Beklemekle Arar Aşk Ve Bunun Adı ÖZLEM'dir.

Şimdi Arkana Bakmadan Git ! Ümitle Baktığın Yolda Bit. Uykusuzluğun Ağır Gözleminde, Uykusuzluğun Çaresinde Ve Görkemin Zerresinde Yaptığın Hatalar Bir Hiç. Her Gün Başlangıcında Karşılayan Güneşe Yanımda Gülümseyen Yüzlere Git ! Kaç Ömür Tükettiysen Aynı uğurda, Orada Bit.

Kader Mi Yalnızlığın İlkesidir ? Yoksa Sevda Mı Bu Kadar Irak ? Seven Mi Bilir, Kelime Oyununu ? Yoksa Kader Mi Yapar, Sevdayı Irak, Yalnızlığı İlke, Kelimeleri Oyun...

Bir Gün Küser, Darılır'san, Üzülür'de Unutmazsan, Özler'de Gelemezsen, Sı....rım Tiribine Çık Gel !

Şu Soğuk Şehrin Tam Ortasına Bıraktım Tüm Çocukları, Yapyalnız Tek Başına, Öyle Tir Tir Titriyorlar Ki, Öyle Aç Ve Yoksunlar Ki, Öyle Zavallılar Ki, Çareleri Yok, Ama Çaresizlikleri çok, Umudun Kapısına Dayanmış, Umutlar Gayeler Onların Olmuş, Öyle Bir Bakıyorlar Ki, Umutlu Göz Yaşlarını Sattığı Selpaklar Bile Durduramıyor. Öyle Ağlıyordu Ki Soğukta Gözyaşları Donuyordu Çaresizlik İçinde Çektiği Acılarla Isıtmaya Çalışıyordu Göz Yaşlarını, Kimse Onları Dinlemiyordu, Kimse Sevmiyordu Onları, selpaklarından Başka...!

Öyle Her Kızın Harcı Değil, Benimle Birlikte Olmanın, Her Aşk'a Tahammülüm Yok, Sevişip Sonra'da Kaçmanın, Bana Gül Demeli, Sen Çok Güzelsin Dediğimde Yüzün Gülmeli, Soğuklar Başlayınca, Ellerini Yüreğiyle Isıtmalı, Gözlerine Baktıkça Uğur Getirmeli, Kasım Güneşi Gibi, Kar'lı Buzlu Caddeleri Isıtmalı, Hangi Sokaktan Geçse, Başını Eğmeli, Kaldırımlar Güzelliğini Çizmeli, Aşk Şarkılarını Güzel Mırıldanmalı, İyi Söylemeli, Sevişir Gibi Konuşmalı, Utandırmalı İnsanları, Bakışı İle Kıskandırmalı, Sevgisi İle Irmakları Akıtmalı, Canı Var Olmalı, Can'ı, Can Olmalı. Sevmeli, Sevmeli, Sevmeli...

Karanlık Odada, Bir Canlanış, Alışılmamış Devinimin Görünüşü, Sessizliği Örtüşü, Kaderden Bir Parça Canlanış...

İnsanları Bu Soğuk Kışta Yürürken Görüyorum. Kâr İle Sevişiyorlar Sanki...

Bilgisayar Kafayı Yemedi, Siz Kafayı Yediniz...