Ben aptal değildim, biliyordum bu sahte yalanları, biliyordum bu sahte oyunları,biliyordum, aslında işin aslı şöyledi iş aramaktaydım şüür bulduk çalışıyoruz derken sorunlar çkıyordu,büyük sorunlar hemde, aslında ne iş yaptğı mı biliyormusunuz ? Evet ya bunu söylemeyi unutttum bak ben Erzurumda yerel televizyon kanalında muhabir ve kameramanlık yaptım, işimden memnundum, yani memnunum da gazetecilik güzel ve asilli meslek öyle her isteyeni almaz her bileni sokmazlar bu kapıya, tabi benim bi yandan şansım vardı aldığım gibi kamerayı koştum habere çekimler ile ilgili hiç bir bilgi dahi almadım, daha yeniyim derken aradan bi baktım beş ay geçmiş,peh, nasl geçmiş bu zaman! Hayret ettim. Aslında işin boyutu bizden öncei gazetecilere sinirli ve tepkiliyim, Türkiye ve Erzurum arasıra kriz ve götü günler geçire biliyr bunları doğal karşılamak yerine, kendini millliyetci sanan bazı düzenbazlar var! İsim vermek istemem az çok beni tanıyan tahmin edebiliyodur, örneklendirmeme şöyle devam edeyim Erzurum'a bir yatırımcı gelmiş büyük bir iş adamı genellikle gayrimenkul'e yatırım yapan biri, Erzurum'a geliyor anaokulu yaptırmak istiyor tabi birazda kendi reklamını yapmak'ta var; velasır Erzurumda gayrimenkul adına bir yatırımcı var bu olayı duyuyor ve olaya sinirleniyor tabi ne yapsak ne etsek derdindeler, bir fikir geliyor aklına medyayı üstüne çekersek, en ufak bir hatasını basın aracılığyla büyütürsek insanlar tepkileir ve bu memleket ona dar olur, ve başardı,oldu da bravo ona ne büyük bir şey yaptı, Erzurum bir yatırım kazanacaktı bir yatırım daha kaybetti belki de Erzurum çok şey kazandı, bu yüzden kaybetti.
Japonların kutsal toprağı; Kân köyü
Budizm'in kollarında yer alan, Şinto hareketinin ruhani liderleri Japon'ya da ağırlıklı olmuştur. ‘Oomoto’ adında kurulan dini hareketin bugün Dünya'da 1 Milyon'dan fazla müridi bulunmaktadır. 1892 yılında kurulan bu tarikatın asıl kurucusu Onisaburo Deguchi'dir. Rivayete göre Onisaburo ve arkadaşları Erzurum'un eski ismi ile Kân yeni ismi ile Dadaşköy mahallesinden çıkmaktadır. Bu hikâye ilk olarak, 2003 yılında Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi İngiliz Dili Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Yar. Doç. Dr. Yavuz Konca hocanın, Erzurum'a turistik gezi için gelen Japon kafilesini karşılayıp sohbet etmesi ile başlar. Hadisenin Başlangıcı Erzurum'un tarihi ve arkeolojisi ile ilgilendiklerini söyleyen Japon ağabeylerimiz Yavuz Konca hocamızdan etkilenirler. Hoca misafirlere Erzurum'un kazı kitaplarını gösterir. Turistler bölgede bir köy aradıklarını ifade eder, hoca nasıl bir köy olduğunu sorar. Onlar köyde derenin olduğunu ve bir takım f...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler