Yaşamlarını sürekli kampüste geçiren manyaklar vardı. Üniversite yaşamı yumuşak ve gerçeklerden uzaktı. Dışarda, gerçek dünyada seni nelerin beklediğinden söz etmiyorlardı. Beynini teorilerle dolduruyor, kaldırımların ne kadar sert olduğunu söylemiyorlardı. Üniversite tahsili insanı sonsuza dek mahvedebilirdi. Kitaplar yumuşatıyordu insanı. Kitabını bırakıp sokağa çıktığında kitapların sana söz etmedikleri şeyler bilmek zorundaydın. Kitaplar Film Gibi Ne Kadar İyi Okuyabilirsen, Ne adar Vurgulu Okuyabilirsen, İçindeki Filmi Ortaya Çıkarırsın, Demek İstediğim,Ben de Kitap Okuyorum.
Japonların kutsal toprağı; Kân köyü
Budizm'in kollarında yer alan, Şinto hareketinin ruhani liderleri Japon'ya da ağırlıklı olmuştur. ‘Oomoto’ adında kurulan dini hareketin bugün Dünya'da 1 Milyon'dan fazla müridi bulunmaktadır. 1892 yılında kurulan bu tarikatın asıl kurucusu Onisaburo Deguchi'dir. Rivayete göre Onisaburo ve arkadaşları Erzurum'un eski ismi ile Kân yeni ismi ile Dadaşköy mahallesinden çıkmaktadır. Bu hikâye ilk olarak, 2003 yılında Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi İngiliz Dili Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Yar. Doç. Dr. Yavuz Konca hocanın, Erzurum'a turistik gezi için gelen Japon kafilesini karşılayıp sohbet etmesi ile başlar. Hadisenin Başlangıcı Erzurum'un tarihi ve arkeolojisi ile ilgilendiklerini söyleyen Japon ağabeylerimiz Yavuz Konca hocamızdan etkilenirler. Hoca misafirlere Erzurum'un kazı kitaplarını gösterir. Turistler bölgede bir köy aradıklarını ifade eder, hoca nasıl bir köy olduğunu sorar. Onlar köyde derenin olduğunu ve bir takım f...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler