30 milyonluk yatırımı elinin tersiyle itmek



Gelene ağam, gidene paşam demekle olmuyor. Sen kendi milletine kucak açmazsan yürümez bu yük, kalkmaz bu tren...
Milliyetçilik üzerine hafıza düzenlemeye kalkışmak bizim ne haddimize. Bugün kendi Ülkesi'nin dil, din, tarih, kültür millet veya ulus olarak tanımlanan, ülküsünü kendi milleti adına gelişmesi için çabalayan Nasyonalizm yada halk tabirinde Milliyetçilik akımını faşizm olarak algılayan bazı topluluklar karşısında yerli malından yada kendi milletini kalkındırma konularından söz etmek oldukça çetin bir davranış.


Şimdi bahsedeceklerim Erzurum'da 30 Milyon lira yatırım yapmak isteyen bir iş adamının, Yakutiye Belediyesi ve onun Meclis'i tarafından bozguna uğratıldığını anlatmaktadır.


Aslında bu iş adamı Erzurum'da tanındık ve bilindik bir sima kendisi Sivil Toplum Kuruluş'u temsilcisi. İşi arıcılık ve buna benzer ürünler pazarlamak. Sanayileşme konusunda iyi olmadığımızın herkes farkında.
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan'ı Mehmet Sekmen göreve geldiği ilk zamanlarda "Erzurum'a dışarıdan gelecek en küçük çapta ki yatırımcıyı havalimanında makam aracım ile karşılarım" diye atıfta bulunuyor. Dışarıdan gelecek yatırımcıya şehir bu kadar açken, kendi memleketimizin insanına yatırım yapması hususunda neden yardımcı olmuyoruz? 30 Milyonluk yatırımı elinin tersi ile itenler, dışarıdan gelen yatırımcıyı el üstünde tutarken, kendi milletine neden Fransız kalıyor?


Arıcılık işi ile uğraşan bu saygı değer ağabeyimiz başta yer konusunda çeşitli sıkıntılarla karşılaşıyor. 1 yıl aralıksız projesi için mücadelesini sürdürürken, önce organize sanayi bölgesinde yer arayışında bulunuyor çeşitli nedenler yüzünden o alanı bırakıp, havalimanı yolu üzerinde ki güzergahda arsa alıyor. Proje hazırlanıp ilgili kişilerden izin konusunda görüşmelere başlanıyor.
Belediye, şehir planlaması gibi çeşitli projelerini hazırlanmasını istiyor, hatta nezaketli davranıp belediyenin yapacağı masrafları bile kendi karşılıyor. Satın aldığı arsanın 50 metresini belediye çevre düzenlemesi yapması için el koyuyor. Adam buna bile göz yumuyor olsun diyor. Sonrasında Yakutiye Belediyesi Meclis'inde boş gerekçe ile plan onaylanmıyor.


Ticaretçi iş adamı, başından geçen bu azamet öyküsünün ardından "Erzurum'a bu şekilde nasıl yatırımcı gelsin?" Diyerek kendi kendine sorular soruyor. Zan altında kalan beyefendi, zan da bulunmanın günah olduğunu da söylemeden geçemiyor.


İş Adamı konu ile ilgili Yakutiye Belediye Başkan'ı Ali Korkut'la görüşüyor, Korkut'un ona verdiği "bir yanlışlık olmuştur" cevabı beni bile inandırmıyor.


Aslında bu çoban olarak ayrılıp iş adamı olarak kendi memleketine dönen çobanın hikayesine benzemiyor doğrusu. Hepimiz üzerimize düşen görevi bir an olsun rant elde etmek için değil de Allah rızası için yapalım. Yardım edelim ki sağlanacak istihdam ile hiç değilse en büyük derdimiz olan işsizliğin az da olsa yarasını kapatır.
Ne yapsalar boş rabbim istesin gerisi hep angarya, meclis bu işi en fazla geciktirir ama bu işi kafaya koymuş bir insanı kim durdurabilir!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Japonların kutsal toprağı; Kân köyü

Eskiden KÂR Yağardı Erzurum'a